Uzun yıllar boyunca öğretmen yetiştirme sürecine yönelik revizyonlar yasa,
yönergeler ve eğitim programlarında kendini göstermiş bu şekilde ‘Nasıl daha iyi bir öğ-
retmen yetiştirilebilir?’ sorusuna cevap aranmaya çalışılmıştır. Esasında bu soru öğretmen yetiştirmenin tarihsel süreci boyunca hep gündemde kalmıştır. Yapılan son düzenlemelerle günümüz öğretmen yetiştirme programları alan ve alan eğitimi, öğretmenlik meslek bilgisi ve genel kültür derslerinden oluşmaktadır. Günümüzde yaşanan teknolojik gelişmelerle birlikte, günlük yaşam, bireylerin ihtiyaçları ve öğrenci profilleri dikkate alındığında eğitim ortamlarında da teknolojik araçların kullanılması zorunlu hale gelmiştir. Teknolojik araçlar eğitimde kullanılarak öğrenme ortamları daha verimli hale getirilebilmektedir. Öğretmenlerin teknolojik araçları kullanma bilgi ve yeterliliği geliştikçe yetiştirdikleri öğrencilerinin de bu konudaki bilgi ve becerileri gelişecektir. Öğretmenlerin teknolojik araçların kullanımı, bu araçların eğitim ortamlarına entegrasyonu ile ilgili bilgi ve becerilerini geliştirmelidir, çünkü teknolojik
gelişimin eğitim ortamlarına yansımasıyla eğitim ortamları da değişmiştir.
Öğretmen yetiştirme sürecinde teknoloji eğitimi ve teknoloji kullanımının yeri
ve öneminin tartışıldığı bu çalışmada günümüz eğitim ortamlarında öğretmenlerin teknolojik araçları kullanma, ekran okuma, klavye kullanma, görsel sunu ve sunu hazırlama, görsel okuma, içerik hazırlama, internet kullanım ve iletişimi yönetebilme becerilerine sahip olması gerektiği vurgulanmıştır. Bu beceriler teknolojik araçların eğitim ortamlarında kullanılması ile öğretmenlerde bulunması gereken zorunlu beceriler haline gelmiştir. Öğretmen yetiştirme programlarının teknolojideki gelişim hızı ve değişen şartlara uygun olarak güncellenmesi gerekmektedir.Öğretmen yetiştirme tarihsel bağlamda uzun ve köklü bir süreçtir. Bu süreç bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de eğitim-öğretim süreci içerisin
de önem arz eden bir husustur. Bu husus neticesinde uzun yıllar boyunca öğretmen yetiştirme sürecine yönelik revizyonlar yasa, yönergeler ve eğitim programlarında kendini göstermektedir. Ülkemizde cumhuriyet sonrası dönemde öğretmen yetiştirme konusunda birçok atılımın yapıldığı bilinmektedir. Bunların en temeli ise eğitim-öğretim programlarında yapılan değişikliklerdir. Konuya ilişkin belli dönemlerde yapılan bu değişiklik çalışmaları ile ‘Nasıl daha iyi bir öğretmen yetiştirilebilir?’ sorusuna cevap aranmaya çalışılmıştır. Esasında busoru öğretmen yetiştirmenin tarihsel süreci boyunca hep gündemde kalmıştır. Ülkemizde her daim tazeliğini koruyan bu süreç zaman zaman tartışmaya açılmış ve konuyla ilgili platformlarda da fikir alış verişi yapılmıştır. Bilgi ve görüşlerin paylaşımı neticesinde tarihsel geçmişi boyunca öğretmen eğitimi birçok değişim ve yeniliğe de konu olmuştur. Özellikle bulunulan dönemde varlığını hissettiren eğitim anlayışları veya öğrenme yaklaşımları her zaman için öğretmen yetiştirme süreci içerisinde kendine yer bulmuştur. Cumhuriyetin ilk yıllarından günü- müze kadar geçirmiş olduğu evrelerden sonra günümüzde artık modern, içinde bulunulan teknoloji çağına uyumlu ve güncel olaylara duyarlı bir öğretmen yetiştirme sisteminden bahsetmek yerinde olacaktır. Bu açıdan öğretmenin toplumdaki yeri ve önemi de tartışılmaktadır. Bilindiği üzere bir toplumun temel yapı taşını eğitim oluşturmaktadır ve bu açıdan eğitimcilere büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Bu görev ve sorumluluk bilincini taşıyabilecek vasıfta ve karakterde öğretmen yetiştirilmesi ise günümüzün önem arz eden konularının başında gelmektedir. Mesleğinin gerektirdiği alan bilgisi ve genel kültüre sahip, çevresine duyarlı, ilgili öğretmenlere her zaman ihtiyaç vardır. Bu açıdan öğretmen yetiştirme süreci ne ölçüde kaliteli işlerse, o denli başarılı öğretmenler topluma kazandırılabilecektir. İşte bu süreç için destekleyici olan ise teknoloji eğitimidir. Teknoloji hayatın her kısmında kendine yer bulmaktadır ki bulunduğumuz çağda bilim ve teknoloji iç içe hızla ilerlemektedir. Dolayısıyla hayatın bütün aşamalarında olduğu gibi eğitim-öğretim süreci de teknolojiyle bütünleşme sürecindedir. İşte bu bütünleşme noktasında teknolojiyi daha sistemli olarak işe koşabilmek için teknoloji eğitimi konusuna vurgu yapılmaktadır. Teknoloji eğitimi konusu özellikle son yıllarda öğrenme-öğretme süreci için çokça tartışılan bir konudur. Öğrenme süreçlerinin teknolojiyle donatılması son yıllardaki çağdaş eğitim anlayışının olmazsa olmazlarındandır. Ancak sadece görsel bir donanım değil öğretim programları içerisine de teknolojiyi katabilmek ancak teknoloji eğitimi ile sağlanabilecektir. Böylece teknolojiyi tanıyan, seven ve mesleki hayatında başarıyla kullanan öğretmenler
yetişebilecektir. Teknoloji, öğretmen yetiştirme süreci içerisinde daha sistemli şekilde teknoloji eğitimi adı altında var olurken esasında görselişitsel ve web tabanlı birçok yeniliği de beraberinde getirmektedir. Bu yenilikler çerçevesinde de öğretmen yetiştirme süreci değişmekte ve gelişmektedir. Zaten günümüzün çağdaş eğitim anlayışına göre de teknolojik yeniliklerle bütünleşen bir öğretmen yetiştirme süreci hedeflenmektedir. Bu hedef doğrultusunda teknolojik araç-gereçlerin kullanılması yoluyla öğretmen yetiştirme süreci yürütülmektedir. Ancak her geçen gün yeni bir teknolojik ürünün daha hayatımızda yer bulmasına paralel olarak öğretmen yetişmeyi geliştirici programlar, etkinlikler ve donanımlar da ileriye dönük şekilde değişmektedir. Bu da ülkemiz açısından öğretmen yetişme sürecine olumlu yansıyan bir durum olarak görülmektedir. Dahası, teknoloji eğitim konusundaki tüm yeniliklere açık olarak programlar
güncellik ilkesi çerçevesinde temellendirilmektedir.
Özel Eğitim 